Mors Alfabesi Uzun ya da kısa işaretler kullanarak bilgi aktarılmasına yarayan, sayıların ve noktalama işaretlerinin oluşturduğu haberleşme diline mors alfabesi denir. İlk bakışta anlaşılması güç olan bu alfabe üzerinden yapılacak çevirilerde ciddi zorluklar yaşanabilmektedir. Radyo frekansları veya elektrik sinyali ile beraber daha uzak bölgelerdeki kişiye yazılı metin gönderilmesi için kullanılmıştır.
Aslında oldukça pratik olan bu haberleşme yöntemi rakam, kısa ve uzun çizgiler ve harflerden meydana geldiği için iletişim kurulacak olan kişiden alınan kısa ve uzun sinyaller karşılıklı olarak yazılır. Alfabede kullanılan harf ve rakamlar sayesinde cümleler anlamlandırılır. Günümüzdeki ana haberleşme sistemlerinde yaşanabilen durumların ardından kullanılabilen bu alfabe sistemi için gerekli olan sinyaller telsiz mandalı, radyo sinyali, ışık ve elektrik sinyali kullanılarak iletilmektedir.
Mors Alfabesi Nasıl Öğrenilir?
Mors alfabesi öğrenmek için birtakım süreçlerin uygulanması gerekir. Günümüzdeki pek çok kişi kullanımı hakkında bilgi sahibi olmamakla beraber alfabenin çeşitli kodlardan oluşması nedeniyle karışık olduğu düşünülmektedir. Mors alfabesi öğrenme sürecinde ilk olarak temel sinyallerin anlamları incelenir. Ardından mors alfabesi incelenerek tüm harflerin sesleri çıkarılmaya çalışılır. Daha sonra kelime tekrarları yapılarak basit kelimeler oluşturulabilir.
1.Temel Sinyaller ve Anlamları
Mors alfabesi temelde iki farklı sinyalden oluşmaktadır. Söz konusu sinyaller çizgi ve noktalardan meydana gelir. Bu konuda mors alfabesi öğrenmek isteyen kişiler öncelikle çizgi ve noktaları bir metin üzerinde tanımaya çalışmalıdır. Örneğin mors alfabesinde çizgilere ‘dah’ adı verilir. Noktalara ise ‘ditler’ denilmektedir.
2.Mors Alfabesi İnceleme Süreci
Alfabede yer alan harflerden herhangi birini seçerek ilgili harfe karşılık gelen seslere bakılabilir. ‘Dah’ ve ‘Dit’ seslerine denk gelen harflerin yüksek seslerle çıkarılması sayesinde beyin yapısı bu sese aşina olmaktadır. Daha sonra bu sesin farklı bir yerde duyulması, ifade edilen harfin ne olduğunun anlaşılmasını sağlayacaktır. Aslında bu alfabeyi öğrenme sürecinde yapılan bazı hatalar bulunmaktadır. Nokta ve çizgileri taşıdığı anlamla öğrenmek, bu hatalardan biridir. Mors alfabesi üzerinde çalışma yapan uzmanlar, seslerin daha kalıcı olduğunu ve seslerle mors alfabesinin öğrenilmesinin çok daha pratik olduğunu belirtmektedir.
3.Harf Seslerinin Çıkarılması
Mors alfabesi öğrenmek isteyen bir kişi, alfabede yer alan harflerin ‘dah’ ve ‘dit’ seslerini yüksek sesle çıkarması gerekir. Bu noktada dah sesleri dit sesine göre 3 kat daha uzun çıkacaktır. Dit sesleri de genelde kısa ve tek heceli sesler çıkarırken kullanılmalıdır. Belirli bir ritim yakaladıktan sonra sürekli tekrarlar yaparak alfabede yer alan kodlar ayırt edilebilir. Mors alfabesindeki harfler tire (-) işaretiyle ayrılmaktadır. Bununla beraber tam olan kelimeleri ayırmak için yedi (7) nokta kullanılmaktadır. Yapılacak tekrarlar ile beraber alfabenin bir süre sonra öğrenileceği unutulmamalıdır.
4.Kelime Tekrarları
Mors alfabesinde yer alan harflerin hangi ses anlamını taşıdığını ayırt etmek ve öğrenmek için sürekli kelime tekrarı yapılmalıdır. Örnek olarak, ‘S’ harfini tam anlamıyla öğrenmek amacıyla bu harfle başlayan farklı kelimeleri ekleyerek ‘dah’ ve ‘dit’ sesleri eşliğinde tekrarlayabilirsiniz. Yapılacak tekrarlar, harflerin taşıdığı anlamların daha hızlı olarak öğrenilmesini sağlayabilir.
5.Basit Kelimeler Oluşturma
Başlangıçta stresli gibi görünen mors alfabesi öğrenme süreci, basit kelimeler oluşturarak kolay hale gelecektir. Harf ve kelimelerin seslerle ifade edilmesinin öğrenilmesinin ardından kelimelerin ya da kelime gruplarının çizgi ve noktalarla ne şekilde ifade edildiği öğrenilebilir. Bu aşamalar sonucunda mors alfabesinin sesleri kavranacağından, harflere karşılık olan semboller yine kolayca öğrenilmiş olacaktır.
Mors Alfabesi’ni Bulan Samuel Morse Kimdir?
27 Nisan 1731’de ABD’de doğan Samuel Morse, 19 yaşında Yale Üniversitesi’nden mezun olmuştur. Mezuniyetinden sonra Londra’ya giden ve tekrar ABD’ye dönen Morse, portre çizimine yoğunlaşmış ve çok sayıda ünlü tablolar oluşturmuştur. 1826’da Milli Güzel Sanatlar Akademisi’nin kurulmasına öncülük eden Morse, bu akademinin ilk başkanı sıfatını kazanmıştır. 1831 yılına gelindiğinde ise New York Üniversitesi Resim ve Heykel Bölümü’nde profesörlük yapmıştır. Ancak telgraf çalışmalarına başladığı için portre çizimine ara vermiş ve mekanik araştırmalara yoğunlaşmıştır.
1832 yılında gerçekleştirdiği bir okyanus gezisinde Thomas Jackson’un elektrik hakkındaki araştırmalarından haberdar olmuştur. Üniversitedeki elektromanyetik alanında öğrendiği konular daha sonra elektrikli telgraf fikrinin oluşmasını sağlamıştır. Samuel Morse’un elektrikli telgraf düşüncesi, elektrik devresinde yer alan bobinin bir kolu çekmesi sayesinde kâğıtlar üzerinde izler bırakması sistemine dayanmıştır.
Uzun ve kısa kol çekmeleriyle beraber aynı şekilde uzun ve kısa izler bırakma prensibine dayanarak 1835 yılında çalışmalara başlamıştır. Ancak ilk çalışmasına destek bulmak amacıyla Avrupa ülkelerine başvursa da gerekli desteği alamamıştır. Morse, yaşanan bu gelişmeden sonra arkadaşı Chamberlain’i İstanbul’a göndermiştir. Osmanlı Devleti’nden büyük bir ilgi ve destek gören Chamberlain, Tuna nehir üzerinden Viyana’ya doğru hareket ederken geminin batması sonucunda ölmüş ve Morse’un bu teşebbüsü de sonuçsuz kalmıştır.
Samuel Morse, çalışan ilk telgraf örneğini 1836’da bitirmiş ve ilk elektrikli telgraf denemesini 1844 yılında Baltimore ile Washington arasında yapmıştır. İlk çalışmasında telgraf, bir adet pil ve basit bir manyetizma sayesinde çalışmış ve 14 metre gibi kısa mesafelerde kullanılmıştır.
Amerikan Mors Kodu ve Kullanımı
Amerikan mors kodu ticari amaçlar için tercih edilmektedir. Birçok kaynakta demiryolu morsu olarak adlandırılan bu mors kodunda uzun ve kısa sinyaller bulunmaktadır. Ayrıca boşluklar da bu kodlar arasında yer almaktadır. Amerikan türü mors kodları, telgraf telleri üzerinden haberleşmeyi sağlayan operatörler için hazırlanmıştır. Günümüzde Amerikan mors kodlarını görmek için demiryolu müzeleri ziyaret edilebilir.
Bu kod ilk zamanlarda başlı başına mors koduyla haberleşme sağlayan operatörler için geliştirilmiştir. Başlangıçta operatörler yalnızca iki farklı ses duyarak iletişimi sağlamıştır. Klak ve klik sesiyle haberleşmeyi sağlayan operatörler, tuşa basma sırasında klik, tuştan parmağın çekilmesi sırasında ise klak sesini almıştır. Son derece zor bir kullanıma sahip olan Amerikan mors kodlarında her iki ses aynı anda da kullanılmıştır.
Uluslararası anlamda ilk kez 1848 yılında Alman Friedrich Clemens Gerke tarafından geliştirilen Amerikan mors kodu, Almanya’da kullanılmıştır. 1865’li yıllarda bazı değişikliklere uğramış ve aynı yıl içinde Uluslararası mors kodu olarak kabul edilmiştir.
Mors kodları radyo cihazları üzerinde de kapsamlı bir şekilde kullanılmıştır. Yayınlanmak istenen yayını, radyo bazlı iletişim cihazlarından daha uygun bir şekilde ileten mors kodları hem düşük frekanslı hem de yüksek cızırtılı alanlarda da kullanılmıştır. Düşük bant genişliğine ihtiyaç duyduğu için oldukça avantajlı bir şekilde tercih edilmiştir. Sürekli gelişen bu alfabe daha sonraları Q kodları olarak kullanılmıştır. Radyocular sıklıkla kullandığı ve dinleyicilere göndermek istediği mesajları Q kodlarına çevirmiş ve daha kolay bir şekilde alfabeden yararlanmıştır.
ABD’de FCC adlı kurumun amatör radyocu lisansı alabilmek için 1 dakikada 5 kelimeyi mors alfabesine göre alması ve göndermesi gerekliydi. 1991 yılında çok daha avantajlı hale gelen mors alfabesi artık amatör radyo lisanslarının alınması amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. 2000 yılından sonra söz konusu lisans için yine 5 kelimelik mors alfabesi kullanımı yeterli kabul edilmiştir. 2003 yılına gelindiğinde ise mors alfabesiyle ilgili önemli bir gelişme yaşanmıştır. Dünya radyo iletişimcileri konferansında alınan bir karara göre radyocuların artık mors alfabesi bilme zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.
Mors Alfabesi Kullanım Alanları Nelerdir?
Özel ekipmanlardan yararlanılarak elektrik sinyali şeklinde gönderilen karakterler, mors alfabesinin icadıyla beraber karşı taraftan telgraf olarak alınmıştır. Gelişmeye devam eden mors kodları sayesinde alfabenin kullanım alanı da artmaya başlamıştır. Bu konudaki en önemli örnek, deniz taşıtlarının birbirleriyle haberleşmesini sağlamasıdır. Karşılıklı ışık açıp kapatma yöntemiyle beraber denizciler kazaları önlemek için bu kodları kullanmıştır.
Radyo haberleşmesinin gelişmesinde de kullanılan mors alfabesi, günümüzde askeri deniz araçları ve gemiler için kullanılmaya devam edilmektedir. Öte yandan yapılan uluslararası anlaşmalarla resmiyet kazanan ve dünyadaki tüm dillerde acil yardım anlamına gelen ‘SOS’ mesajı da mors alfabesinden yararlanılarak oluşturulmuştur. Kullanım alanı oldukça fazla olan mors alfabesi bu özellikleri sayesinde birtakım faydalar sağlamıştır.
İcat edildiği günden günümüze kadar pek çok değişikliğe uğrayan mors alfabesi aslında iletişim konusundaki en önemli icatlardan biridir. Dönemin savaşlarında iletişimin sağlanmasında büyük kolaylık sağlayan mors kodları aynı zamanda teknik olarak da bazı avantajları beraberinde getirmiştir. Frekansın aşırı yüksek olduğu ya da aşırı cızırtı olan ortamlarda aktif kullanım olanağı sunan mors alfabesinin düşük bant genişliği ihtiyacı bulunmaktadır. Yani iletişimin sağlanma sürecini olumsuz olarak tamamlayabilmektedir.
Mors kodlarının bir diğer özelliği, telefon üreticisi firmaları harekete geçirmiştir. Bu alfabenin kodlarıyla haberleşmek, yazarak haberleşmekten çok daha hızlı olduğu için telefon üreticileri mors kodlarına uygun telefon üretme amacına yönelmiştir. 2003 yılında radyocuların mors alfabesi bilme zorunluluğu kaldırılmış olsa da tecrübeli bir mors kullanıcısı, dakikada 40 kelime okuyabilmektedir.